Aşırı sulama nedeniyle Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Ovası için tehlike çanları çalıyor.
Vahşi sulama sonrası bölgede binden fazla obruk oluştu.
Konya’da 100 binden fazla kaçak kuyu bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar ise böyle devam edilmesi halinde kullanma suyu için bile sıkıntıların ortaya çıkabileceğine vurgu yapıyor.
Obruk sayısı hızla artıyor
Konya Teknik Üniversitesi Obruk Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, yer altında zamanla çözünen kireç taşlarının boşluk oluşturması ve zeminin çökmesiyle oluşan obrukların sayısının hızla artığını belirtti.
Obruk oluşumunda kuraklık ve yer altı suyu kullanımın başlıca etkenler olduğunu ifade eden Arık, Konya Kapalı Havzası’nda yer altı ve yüzey suyunun yüzde 80’inden fazlasının tarımda kullanıldığını söyledi.
Arık, havzada yılda 2 milyar 450 milyon metreküp kullanıldığını vurgulayarak, “Yılda ortalama 500 milyon metreküp su açığı veriyoruz. Bu durumda yer altı sularımızda ciddi bir azalma söz konusu. Havzanın en önemli kaynağı yer altı suları. Bunun tek sebebi tarımsal sulama değil, küresel ve kuraklık da önemli bir etken. İstenen yağışı da alamıyor. Havza, ülke ortalamasının yarısı kadar yağış alıyor” diye konuştu.
Konya’da 100 binden fazla kaçak kuyu var
Konya’da yer altı suyu kullanımının 1970’li yıllarda başladığını belirten Arık, “Yer altı su kuyularının sayıları artıyor. Konya Kapalı Havzası’nda belgeli şu anda 35 bin civarında kuyu mevcut. Bunun üç katından fazla da belgesiz yani kaçak kuyu var. Bunun negatif sonuçlarından biri su seviyesinin düşmesi ve suyun bulunamamasıdır. Bölgede obruk gibi olumsuz sonuçların ortaya çıkması da karşımıza çıkıyor. Yakın gelecekte eğer bu şekilde devam ederse kullanma suyu için bile sıkıntılar yaşayabileceğimiz öngörülüyor” dedi.
Kayıt altına alınan 600 civarında obruk var
Arık, yer altı su seviyesinin yılda 2 metre daha düştüğünü dile getirerek ileride çok ciddi su sıkıntısı çekilebileceğinin altını çizdi.
Türkiye’de obruklarla ilgili çok sağlam bir envanter çalışmasının olmadığına dikkati çeken Arık, “Konya’da AFAD’ın Afet Riski Araştırma Sistemi’nde kayıt altına alınan 600 civarında obruk var. Her geçen yıl oluşan obruklar buraya kaydediliyor ancak bölgede obruğun habercisi olabilecek ya da geçmişte oluşmuş, binlerce deformasyon ve oturma yapılar var” ifadelerini kullandı.
Birçok ilimizde de obruk oluşumlarını görüyoruz
Karaman, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Eskişehir ve Ankara’nın aralarında bulunduğu birçok şehirde obruk oluşumlarına rastlandığını kaydeden Arık, şöyle devam etti:
Konya’nın kuzeybatısındaki komşu Sakarya Havzası’nda obruklar artmaya başladı. Bunun yanı sıra ülkede karbonatlı kayaçların yanı sıra jips ve halit (kaya tuzu) gibi kayaçların yaygın olduğu bölgelerde yine obruk oluşumlarının sayıca çok arttığını görüyoruz. Sivas, Çankırı, Çorum, Yozgat bölgelerinde de bu jipsli seriler üzerinde de yüzlerce obruğun olduğunu biliyoruz. Ülkenin en doğusundan en batısına birçok ilimizde de obruk oluşumlarını görüyoruz. Batman, Siirt, Diyarbakır ve Erzurum ile batıda Manisa’ya kadar obruk oluşumlarının yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz. Sivas civarında 450-500 obruk var. Bunun yanı sıra Eskişehir’de 50-60 obruktan söz edebiliyoruz. Konya bölgesindeki kayıtlı 600 obruk var. Ülke genelinde her zaman görmeye alışık olduğumuz derin kuyu şeklindeki obrukların sayısı binin üzerinde ancak bunun sağlıklı bir veri tabanı olduğunu söyleyemeyiz. Gelen bilgilerin derlemesiyle oluşturulmuştur.
Arık, Türkiye genelinde obruk oluşum nedenlerinin başında kuraklığın, Konya ve çevresindeki illerde ise yer altı suyu kullanımın öne çıktığını vurguladı.
Konya Kapalı Havzası’nda obrukların çokluğu ve büyüklüğüyle ilgi çektiğini belirten Arık, “Obruklar bilimsel anlamda da ilgi görüyor, tehlike boyutuyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Dünyada obruk konusunda araştırmalar yapan bilim insanlarından Prof. Dr. Francisco Gutierrez ile ekibi değerlendirmelerde bulunmak üzere Konya’ya gelecek” dedi.